ZİHİN KURAMI GELİŞMİNDEN ÇOOOK ÖNCESİ= -MIŞ GİBİ OYUN

ZİHİN KURAMI GELİŞMİNDEN ÇOOOK ÖNCESİ= -MIŞ GİBİ OYUN

Bir arkadaşınızın size bir kutu çikolata verdiğini hayal edin. Kutuyu büyük bir heyecanla açtınız ve içinde kalemler olduğunu gördünüz. Eğer çikolatayı seven biri iseniz çok büyük bir hayal kırıklığı yaşamaz mısınız? En başında aslında içinde ne olduğunu düşünüyor dunuz? Çikolata değil mi? Devam edelim…. Ardından bir arkadaşınız odaya girdi ve kutuyu gördü. Sizce  arkadaşınız kutunun içinde ne olduğunu düşünür? Sorusuna “çikolata” yanıtını verdiyseniz yanlış inançları anlıyorsunuz demektir. Bu da birinin sizinle aynı bilgiyi paylaşmadığı için doğru olmayan bir şeye inanabileceğini bildiğiniz anlamına gelir. Sosyal yaşam için ne kadar değerli bir bilgi değil mi?

Yada doğum gününüz ve arkadaşınız “Doğum günün kutlu olsun” diyerek size  bir kutu uzatıyor. İlk düşünceniz “Kutunun içinde ne var acaba olmaz mı?  Çünkü kutunun içinde ne olduğunu görmüyorsunuz. Buda sizin görmediğiniz bir şey hakkında bilgi sahibi olmayacağınız gerçeğine dayanır.

Yada bir arkadaşınız ile bir konuda tartıştınız. Doğal olarak konu çok taze iken  kendinizin haklı olduğunu düşünüyorsunuz ve bu sizi çok öfkelendiriyor. Belki de onu kırdınız.  Ama sonra sakinleştiniz ve arkadaşınızın açısından olaya bakmaya çalışıyorsunuz. Aslında onun da haklı olduğu yanları görmeye başlıyorsunuz. Buda sizin perspektif alma yeteneğinizi gösteriyor.

Peki nasıl oluyor da bizler bu kadar karmaşık şeyleri düşünebiliyor ve çıkarım da bulunarak kendi davranışlarımızı düşünlerimizi şekillendirebiliyoruz. Bunun yanıtı zihin kuramı yeteneklerimizin gelişmiş olmasında saklı.

Ama bazen çocukların zihin kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler izlenebilir. İşte zihin kuramı tam anlamıyla gelişmemiş bir çocuk için  şunları yapmak zorlaşabilir.

  • insanların “neden yaptıklarını ve söylediklerini” anlamak
  • sohbet etmek
  • bir hikaye anlatmak
  • Hikaye kitaplarındaki karakterlerin bakış açılarını anlamak
  • arkadaş edinmek
  • -mış gibi  oyununa katılmak

 Son maddeye dikkat ettiniz mi ? –mış gibi oynamak.

Sembolik oyundan yani –mış gibi oyundan   çıkan sayısız beceriler bir yana  -mış gibi  oyununun önemini zihin kuramı gelişimi açısından düşünmeye çağırıyorum sizi bugün.  Yada çocukların bir zihin kuramı  geliştirmeden çok önce hayali oyunlarla meşgul oldukları gerçeğini fark etmeye.

-MIŞ gibi oyun ne idi?

Çocuğun hayal gücünü kullanarak bir nesneye kendi görevi dışında, yepyeni bir anlam ve görev yükleyerek kurduğu oyundur.

Çocuğun oyun anında  oyuncak ya da nesnelerin işlevine göre oynamasından ayrı olarak, nesneye bir işlev veya özellik vererek  o nesne ya da oyuncağın  yani –mış gibi kullanmasıdır. Örneğin; çocuk bir yastığı bebekmiş gibi kullanabilir. Yada bir plastik tabak direksiyona, yan yana konulmuş iki sandalye arabaya, bir süpürge sapı ata, beraber kurulan bir oyunda anne çocuğa, çocuk anneye dönüşebilir.

Çocuğun doğası gereği, çocuk her şeyi oyuna çevirmeye, her nesneyi oyuncak olarak kullanabilmeye meyillidir 2-6 yaş döneminde çocukların daha çok çevresindeki nesne ya da oyuncaklarla oynadığını, 3 yaştan sonra sembolik oyunların çeşitlendiğini görürüz.Çocukların yaşı  ilerledikçe nesne veya oyuncak kullanmaya gerek kalmadan sembolik oyunlarını sürdürmeye başlayabilirler.

Peki nasıl oluyor da –mış gibi oyun zihin kuramı yeteneklerini geliştiriyor?

18-30 ay arasında çocuklar, zihinsel durumları eylemlerle açıklarlar.

Bu aylar -mış gibi oyuna geçiş aylarıdır. Çocuklar bu dönemde nesneleri amaçlarına uygun kullanmaya başlarlar; telefon ahizesini kulağına götürmek gibi. Aynı zamanda bu dönemde nesneleri diğer nesneler yerine çok kompleks olmayan bir şekilde kullanabilirler. Bebeği doyurmak için ağzına kaşık uzatmak, boş tabaktan bebeğe yemek yedirmek gibi.

İlerleyen dönemde –mış gibi oyun daha karmaşıklaşır ve çocuk bebeği doyurmak için kaşığa ihtiyaç duymaz herhangi bir şeyi kaşık-mış gibi kullanır.

Çocuğun -mış gibi  yapma oyunu karmaşıklaştıkça  çocuk birden fazla perspektifi koordine etmek, yani zihninde aynı şeyle ilgili iki gerçekliği tutmak zorunlu kılar. Diyelim ki karşılıklı oynuyorsunuz. Çocuk anne oldu siz çocuk. Çocuk zihninde gerçekte sizin annesi olduğu gerçeğini tutar. Aynı zamanda da çocuk olanın da kendisi olduğu gerçeğini . Ayrıca  çocuk anne  gibi davranırsa, annesinin  isteyebileceği / yapabileceği şeyler hakkında konuşmak ve düşünmek zorundadır. Perspektif alma ile bu erken uygulama, çocuğun akranları ve yetişkinlerle etkileşimde bulunurken bu beceriyi kullanmasına izin verir.

-mış gibi yapma gerçek nesneyi düşünmek zorunda (Bardak)ve nesnenin ne olduğunu hayal etmesi gerekiyor (bardağın neye benzediğini) Diyelim ki bardak yok ve bu çocuk için bir problem. Çocuk burada bir şeyi bardak –mış gibi yaparak problemi çözer.

-mış gibi oyun çocuk  için hayatın bir provası diyebiliriz. Mükemmel bir gözlemci olan çocuk etrafında gördüğü duyguları, rolleri ve davranışları oyununda tekrarlar, içselleştirir. Başkalarının yerini aldığı oyunlarda, bir öğretmen, baba veya doktor olduğunda, hayatı başkaları gözünden görmeyi ve yorumlamayı, bu rollerde olmayı öğrenir. Çocuk aktivitelerinde bir arkadaş grubu ile oynadıkları sembolik oyunlarda sıralarını beklemeyi, başkalarının fikirlerini dinlemeyi, uzlaşmayı ve sözlü olarak problemleri çözmeyi öğrenirler.

-mış gibi  oyun yoluyla çocuklar, yarattıkları sahneler aracılığıyla duyguları ifade etme pratiği yapabilirler. Ayrıca, bu erken uygulamanın duygu anlayışına ve empatiye katkıda bulunduğunu gösteren  kanıtlar da bulunmaktadır.

Açıkçası, çocukların büyüme ve gelişme için oyuna ihtiyaçları vardır. Büyümenin getirdiği en değerli kazanımlardan biri de zihin kuramı gelişimi ve sosyal becerilerdir.

Sevgiyle kalın……

Yada doğum gününüz ve arkadaşınız “Doğum günün kutlu olsun” diyerek size bir kutu uzatıyor. İlk düşünceniz “Kutunun içinde ne var acaba olmaz mı? Çünkü kutunun içinde ne olduğunu görmüyorsunuz. Buda sizin görmediğiniz bir şey hakkında bilgi sahibi olmayacağınız gerçeğine dayanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir